
Andrew Patrick, ABD’nin Ortadoğu ekonomisinde ne zaman ve nasıl yer kapmaya başladığının hikayesini anlatıyor.
Andrew Tennessee State University Tarih Bölümü’nde çalışmaktadır.
1914 senesinin Aralık ayında ABD’nin Halep konsolosu Jesse Jackson, (daha sonra Alcan adıyla tanınacak) Northern Aluminum Company’nin üst düzey yöneticilerine hitaben epey nezaketsiz bir mektup yazar. Bölgede iş yapma ihtimalleri üzerine sorgu sual eden bu yöneticilere cevaben Jackson şunları söyler: “Bu işin şu anda bu koşullar altında gerçekleşmesi mümkün değil, sağ görü sahibi her iş adamının bunu bilmesi gerekir.” [1] Jackson’ın bu talep karşısında neden sinirlendiği çok barizdi. 1914’ün gergin ortamında konsolosun günleri çaresiz durumda olan İngiliz ve Fransız vatandaşlarını Osmanlı İmparatorluğu’ndan tahliye etmeye çalışmakla geçiyordu. Bunun yanı sıra bölgedeki Amerikan vatandaşları ve kurumlarına gelen yardım fonlarını ulaştırmaya çalışıyordu. Esasen Jackson’ın mektubunda ima etmek istediği, Northern Aluminum’un dünyada olan bitene karşı nasıl bu kadar cahil kalabildikleri, bu talepleriyle konsolosun vaktini çalma cüretini nasıl bulabildikleriydi.

Bu tarz mektuplar savaş boyunca gelmeye devam etti, ancak Jackson’ın cevapları Suriye’deki savaş koşullarında yaşamanın verdiği baskıya rağmen daha diplomatik bir karakter kazandı. Örneğin Boston menşeili bir yün ithalatçısı Temmuz 1915’te Jackson’dan yardım istedi. İthalatçının şirketi Halep’ten yün ithal ediyordu ve savaş durumunda bile bu ithalatı devam ettirmek, hatta daha da büyütmek niyetindeydi. Osmanlı limanına bir gemi göndererek “bütün yük”ü toplamak istiyordu.[2] Aynı esnada Jackson, Ermeni mültecilere yardım etmekteydi. “Fransız [SB1] hükûmeti Suriye kıyısını abluka altına aldı, bu konudaki şikayetlerinizi Fransız hükûmetine yapınız, istediğiniz izni onlar verebilirler” diye cevap veren konsolos, daha sonra Osmanlı yöneticilerinin rızasını almaları gerektiğini belirtti.[4] Jackson bir başka yün ithalatçısına Amerikan meyan kökü kodamanlarından MacAndrews & Forbes’un benzer bir hususta bu yöntemle başarıya ulaştığını söyledi.[5]
Jackson neler olup bittiğini anlamaya başlamıştı. Amerikan firmaları en başından beri savaşı, İngiliz ve Fransız firmalarının Osmanlı İmparatorluğu gibi pazarlardan çekilmeleriyle oluşan boşluğu doldurmak için bir fırsat olarak görüyorlardı.
Bunun bir başka örneği ise New York menşeili Standard Oil isimli petrol şirketiydi. Bu firma İngiliz rakiplerinin yokluğunu fırsat bilerek 1915 senesinde bölgedeki potansiyel petrol kaynaklarını keşfetmek ve bunlar üzerinde imtiyaz kazanmak için araştırmalarına devam ettiler. [6] 1916 senesinde Jackson, konsolos yardımcısı Lorenzo Manachy’e bölgedeki ticaret olanakları üzerine bir rapor yazdırdı. Manachy de zaten bir ithalat/ihracat firmasının sahibiydi. Manachy, raporda “bu ülkedeki herkes gelecekteki iş imkanları için Amerika Birleşik Devletleri’ne gözlerini çevirdi” notunu düştükten sonra bunun sebebi olarak “Avrupa kıtasının eskiden Yakın Doğu’ya serbestçe sattığı malları yeniden tedarik edebilecek duruma gelmesinin zaman alacağını” gösterdi. “Bu pazarda sağlam bir yer edinebilmek için Amerikalı imalatçıların ayağına olağanüstü bir fırsat geldi” diyen konsolos yardımcısı bölgeye Amerikan bankaları kurulmasının da çağrısını yaptı. Mallarının numunelerini getiren “seyyar satış memurlarının” sayısının artması gerektiğini de söyleyen Manachy, bölgede Amerikan vapurculuk işletmesi hattının da kurulmasını gerektiğini yazdı.[7]
Bugüne kadar tarihçiler savaşın bu tarafını çok nadir olarak incelediler. Birleşik Devletler Avrupa’nın vahşetin pençesine düşmesini izlerken Amerikalı iş adamları da eş zamanlı olarak fırsattan istifade edebilmek için dünyayı arayıp tarıyorlardı. Avrupalı rakipleri yokken “meydan Amerikan sermayesi ve sanayi ürünlerine kalmıştı”.[8] Amerikalı firmalar kendi hükûmetleri tarafından da teşvik edildi. ABD hükûmeti ihracatı arttıracak kanunları yürürlüğe koyarak maliye üzerindeki kısıtlamaları kaldırdı ve ABD ticaret filosunu ihya etti. Bu sayede rekabetin azaldığı bir ortamda Amerikalı firmalar başarıya ulaştılar. Örneğin, 1915-16’da Güney Amerika’ya yapılan Amerikan ihracatı neredeyse ikiye katlandı. Asya’ya ihracat ise daha da büyüme gösterdi. [9] Her ne kadar savaş esnasında Osmanlı İmparatorluğu ile olan ticaret Atlantik ve Akdeniz ticareti önündeki sayısız engel sebebiyle genişleyememişse de ABD hükûmeti ve imalatçıları çok uzun süredir Avrupalı rakipleri tarafından domine edilen bu bölgedeki pazarlar için mücadele etmeye hazırdı.
Bu gelişmeler Amerika’nın Lozan’a iş odaklı bir bakış açısıyla katılmasının gerekçelerinden biridir. Savaş sonrasında Birleşik Devletler, İngiltere ve Fransa ile uzun soluklu ihtilaflar yaşadı. Bu ihtilafların sebebi çoğu zaman işgal edilen Osmanlı topraklarındaki iş ilişkileriydi. Lozan esnasında Amerikan delegasyonunun başı olan Richard Washburn Child Amerika’nın konferansa resmi katılım konuşmasının açılışında bölgedeki “stabil barışın” Türkiye’deki “ekonomik imkanların eşitliğine” bağlı olduğunu vurguladı.[10] Bu beyanı aslında Amerika’nın daha büyük çaplı niyet bildirgesinin bir parçasıydı. Orta Doğu’daki pazarların Amerikan iştirakine açılması, ABD’nin ekonomik büyümesinin bir unsuruydu. Lozan’da saf tutmak da bunun gerçekleşeceğinden emin olmak için kullanılan bir yoldu. Her ne kadar ABD’nin bölgedeki ana aktörlerden biri olması için önünde henüz zorlu bir yol olsa da, Lozan, Amerika’nın hedefinin ne olduğunu gözler önüne serdi.
Notlar
[1] Jesse B. Jackson to Northern Aluminum Company, 1 Dec. 1914. Records of Foreign Service Consular Posts, Aleppo (RG 84, UD 81), Box 6, 865.1. National Archives and Records Administration, College Park, Maryland (bundan sonra NA-Aleppo).
[2] Ayres, Bridges & Company to Jackson, 28 July 1915, Box 12, 862.2, NA-Aleppo.
[3] Jackson to Ayres, Bridges & Company, 11 Oct. 1915, Box 12, 862.2, NA-Aleppo.
[4] Jackson to George Harrington, 29 Dec. 1915, Box 12, 862.2, NA-Aleppo.
[5] Andrew Patrick, “Standard Oil in the Ottoman Lands, 1913-1928,” working paper.
[6] Lorenzo Y. Manachy, “Trade Prospects for American Manufacturers in the District of Aleppo, Syria, after the General War,” 12 Dec. 1916, Box 16, 610, NA-Aleppo.
[7] Jeffry A. Frieden, Global Capitalism: Its Fall and Rise in the Twentieth Century (New York: W. W. Norton, 2006), 131.
[8] Burton I. Kaufman, Efficiency and Expansion: Foreign Trade Organization in the Wilson Administration, 1913-1921 (London: Praeger, 1974), pp. 91-142. Statistics on 132. See also [1] [9] Katherine C. Epstein, “The Conundrum of American Power in the Age of World War I,” Modern American History,2/3 (2019): 345-365.
[9] Katherine C. Epstein, “The Conundrum of American Power in the Age of World War I,” Modern American History,2/3 (2019): 345-365.
[10] Conference on Near Eastern Affairs, Lausanne, 1922-1923: Records of Proceedings and Draft Terms of Peace (London: H.M.S.O., 1923), 92-93.
TLP’yi takip edin
TLP’de yayınlanan blog ve podcastler Lozan ve mirası ile ilgili bilgiye dayalı tartışma amaçlı olup, yayınlarımızda yazarlarımız ve konuklarımız tarafından ortaya atılan fikir ve görüşler, TLP’nin, partnerlerimizin, koordinatörler ve katılımcılarımızın görüşlerini mutlaka yansıtmamaktadır.
